İlim Yolculuğuna Hoş Geldiniz
İlahiyat Fakültesi
01/12/2015 18:11:36 - 01/12/2015 18:11:36 - 8129 Okunma
Yerli İslami Kültürlerin Avrupa’daki Göçmen Müslüman Nüfusa Yönelik Tutumu (akademik seminer, Sıddık Ağçoban, tarih: 6 Kasım 2015)
Bundan çeyrek asır kadar önce Avrupa’da yaşayan Müslüman nüfusun kökleriyle kopmuş olan bağları bu gün tekrar inşa ediliyor diyebiliriz. Fakat bu inşa süreci eski organik bağların sıradan benzerlerini üretme çabası değildir. Nitekim Avrupa’daki Müslümanların yerel kültürlerle organik (akrabalık, komşuluk v.s.) bağları önlenemez şekilde kopmaya devam etmektedir. Yeni süreçte inşa edilen bağlar ise din temelli yapay yani insan iradesine dayanan bağlardır. Bu durum, Avrupa’da Müslümanlar arasında yurttaşlık veya akrabalık üzerine kurulu bağlar koparken “dindaşlık” üzerine kurulu yeni bağların inşa edildiğini gösteriyor.
Bu bağların temel özellikleri, Koruyuculuk, Yönlendiricilik,  Ayıklayıcılık, İnşacılık olarak adlandırılabilir. Yerel İslami kültürler Avrupa’daki Müslümanlarla irtibatın kopmasını asimilasyon olarak görüyorlar ve bundan  dolayı Müslümanlara yönelik koruyucu ve savunmacı bir söylem geliştiriyorlar. Avrupa’daki Müslümanların bilgi ihtiyacını karşılamak, gerektiğinde onları yönlendirmek ve İslami olguyu hem söylem olarak hem de toplum olarak yeniden inşa etmek olumlu bir fikir olarak değerlendiriliyor.
Bu gün bu inşa sürecinin topyekûn olmaması “zayıf”lık olarak değil “başlangıç” olarak yorumlanabilir. Önümüzdeki yıllarda “Avrupa ve İslam” sosyolojisinin yerel kültürlerin müdahalesi bağlamında yeni okuma süreçlerine evrileceği bir dönem yaşıyoruz.
akademik seminer

Facebook Twitter Google Plus
Telefon Tablet Bilgisayar Bu website tüm cihazlarla uyumludur.