İlim Yolculuğuna Hoş Geldiniz
İlahiyat Fakültesi
11/12/2017 15:50:58 - 11/12/2017 15:50:58 - 16222 Okunma

Allah’ın yeryüzündeki ikinci mabedi olan Mescid-i Aksâ’nın bulunduğu Kudüs, önceki Peygamberlerin tebliğ merkezi, Nebevi geleneğin son temsilcisi Hz. Peygamber’in İsra ve Mirac mucizelerinin gerçekleşme mekanıdır. Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesidir. Allah Rasulü’nün Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi gibi ziyaret edilmesini ve namaz kılınmasını teşvik ettiği mabettir.

Hz. Ömer devrinde fethedilen Kudüs, Selçuklu ve Osmanlı dönemleri de dahil 13 yüzyıl kadar İslam hakimiyetinde kalmıştır. Bu sebeple şehir İslam medeniyetinin göz bebeğidir.

Müslümanlar için çok özel bir öneme sahip olan Kudüs, diğer semavi dinlerin de kutsalıdır. Şehir Müslümanlar gibi, Hıristiyanlar ve Yahudiler için de inanç kimliklerini tamamlayan unsurlar barındırmaktadır. Dolayısıyla Kudüs, insanlığın ortak mirası olduğu gibi, sevgi, hoşgörü ve birlikte yaşam tecrübelerinin sembol merkezlerinden biridir. Ancak,  Müslümanların hakimiyetinden çıktıktan sonra ne yazık ki “şiddet”, “nefret” ve “zulüm” ile anılır hale gelmiştir.

Kudüs’ün bu noktaya gelmesinde Ortadoğu’nun kaderine hükmeden ülkelerin barıştan, haktan ve adaletten uzak yaklaşımları büyük rol oynamaktadır. Son olarak ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in sözde başkenti olarak tanıması ve büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararı, ülkemizin de içinde bulunduğu bölgeyi ve dünyayı kaosa sürükleyecek provokatif bir adımdır.

Filistin’i işgal ederek milyonlarca insanı yıllardır yersiz, yurtsuz bırakan, işgal ettiği topraklarda Müslümanıyla Hıristiyanıyla halkları kendi yurtlarında yabancı duruma düşüren ve artık sistematik baskı ve zulmün temsilcisi haline gelen İsrail yönetiminin bu yaptıkları yetmezmiş gibi, Kudüs’ü bir de bu işgalci devletin başkenti yapma yönündeki çabalar kesinlikle kabul edilemez. 

Uluslararası hukuk ve BM Güvenlik Konseyi kararları hiçe sayılarak alınan bu karar, Kudüs’ün işgalini meşrulaştırmak ve şehrin statüsünü değiştirmek anlamına gelmektedir. Hukuk ihlali taşıyan bu karar diğer dinlerin de şehre atfettikleri kutsiyeti hiçe saymaktadır.

Unutulmamalıdır ki, dünya barışının yolu Ortadoğu’dan, Ortadoğu barışının yolu ise Kudüs’ten geçer. Kudüs’e barış, toplumsal vicdan, adalet, eşitlik ve hoşgörüyle gelecektir.

Kudüs bildirisi

Facebook Twitter Google Plus
Telefon Tablet Bilgisayar Bu website tüm cihazlarla uyumludur.