15-16. Y.Y. ALİMLERİ ARASINDA KİLİT BİR ROL ÜSTLENEN MÜEYYEDZÂDE ABDURRAHMAN EFENDİ VE FETVA MECMÛASININ DEĞERLENDİRİLMESİ
15. yüzyılın sonu ve 16. yüzyılın başlarında yaşayan Müeyyedzâde Abdurrahman Efendi (v. 922/1516) geçliğini Yıldırım Bayezıd'ın şehzadelik döneminde ve onun en yakınlarından biri olarak Amasya'da geçirmiştir. Kendisinden önce ve sonra tanınmış şeyh, şeyhülislam ve alim yetiştiren bir aileden gelen Müeyyedzâde Abdurrahman Efendi, Şehzade Bayezıd'a kötü alışkanlıklar edindirdiği gerekçesiyle suçlanınca Amasya'yı terk ederek Şiraz'a gitmiştir. Şiraz'da bulunan Celâleddin ed-Devvânî'nin yanında tahsilini tamamlayarak ondan icazet alan Müeyyedzâde memleketine döndüğünde Sahn-ı Semân müderrisliği, Edirne kadılığı gibi görevlerde bulunarak en son Rumeli Kazaskerliğine kadar yükselmiştir.
Müeyyedzâde'nin tespit edebildiğimiz kadarıyla genellikle edebi yönü üzerinde durulmuş, fıkhî yönü ise şu ana kadar bir çalışmaya konu olmamıştır. Oysa Ebussuûd Efendi, Kemalpaşazâde gibi alimlerin yetişmesine katkısı olduğu kaynaklarda belirtilen Müeyyedzâde Abdurrahman Efendi'nin telif ettiği fetva mecmuasının Türkiye kütüphanelerinde farklı isimler altında kaydedilmiş çok sayıda nüshası ve çeşitli fıkhî risaleleri bulunmaktadır. Hanefi mezhebinde metinler ve şerhlerden sonra muteber hale gelmiş görüşlerin kaydedildiği eserler olan fetâvâ-vâkıât türü eserler arasında Müeyyedzâde'nin Fetâvâ'sının Osmanlı dönemi açısından kayda değer bir yeri olduğu söylenebilir. Hem Meşihat kütüphanesinde ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kütüphanesinde çeşitli nüshalarının bulunması hem de Osmanlı dönemi fetva mecmualarında referans gösterilen eserlerden olması bize bu durumu ihsas etmektedir. Bu sebeple bu günkü konuşmamızda Müeyyedzâde'nin mezkûr fetva mecmuasını, farklı nüshalarını gözden geçirmek suretiyle; şeklî özellikleri, meseleleri ele alış tarzı, muhtevası ve başvurduğu kaynaklar bakımından değerlendirerek eserin sonraki dönemdeki fetva faaliyetine etkisine işaret etmeye çalışacağız.
akademik seminer